Notlar
TARİH KOKAN ŞEHİR: AMASYA
Yeşilırmak’ın bir yanında eski Amasya, bir yanında yeni Amasya… Manzarası ve tarihiyle sizi büyüleyen küçük ve sevimli kent…
Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz Bölümünde yer alan Amasya’nın bilinen en eski tarihi Kalkolitik Çağ’a (M.Ö 5500 – M.Ö 3000) kadar dayanmaktadır.
Tarih boyunca Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altında bulunan Amasya kenti, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yer alan küçük ve sevimli bir şehirdir. Doğu Karadeniz’deki yeşillikler arasında kalan kentlerden farklı olarak Amasya, kayaların arasında kalmış bir şehirdir ve o dik kayalarında bile bir tarih, bir hikâye saklıdır.
Yunanlı filozof ve tarihte bilinen ilk coğrafyacı olan Strabon’un varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiği kenttir Amasya ve bazı kaynaklara göre Strabon burada ölmüştür (diğer kaynaklar ise Roma’da öldüğünü rivayet eder). Strabon’un kaynaklarında “Ana Tanrıça Ma’nın Şehri” anlamına gelen Amasseia olarak adının geçtiği bilinmektedir ve bugünkü Amasya isminin kökeni bu sözcükten gelmektedir. Ayrıca bazı sikkeler üzerinde Tanrı Hermes’in isminin geçmesi de bu kentin Hermes’e adanmış bir kent olduğunu göstermektedir.
Günümüzde Amasya denince akla ilk olarak Ferhat ve Şirin gelir. Onların hüzünle sonlanan aşkı destan olmuştur bu şehirde. Ve Amasya’nın dik kayalıklarında saklıdır onların aşkı. Ferhat sevdiği kızla evlenmek uğruna Amasya’ya su getirmek için deler Amasya’nın dağlarını. Amasya suya kavuşmuştur ama ne hazindir ki bu kayalıklar iki aşığa mezar olur. Amasya’da en çok dikkat çeken yerlerdendir Ferhat Su Yolu. Yerli ve yabancı turistlerin akın akın ziyaret ettiği bu su kanalları her Karadeniz Turu’nda sizleri bekliyor.
Amasya’nın “Şehzadeler Şehri” olarak ünlenmesi şüphesiz ki bu kentin her karış toprağının tarih barındırdığının bir göstergesidir. Osmanlı tarihine yön veren pek çok şehzade padişah olmadan önce burada görev yapmıştır, hatta bir kısmı burada doğmuştur. Yeşilırmak kenarında gezerken ünlü coğrafyacı Strabon’un ve Amasya’da şehzadelik yapmış olan padişahların heykellerini görebilirsiniz. Amasya’nın eski konaklarından biri günümüzde Şehzade Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır ve belki de Türkiye’deki en güzel müzelerden birisi niteliğindedir. Her bir şehzadenin balmumu heykeli sizleri kendisine hayran bırakacak nitelikte.
Eski Amasya’nın tarih kokan sokaklarında gezmeye devam edersek Hazeranlar Konağı’na değinmek gerekir tabi ki. Eski konak yaşantısının ve konak düzeninin en güzel sergilendiği bu konağı çok seveceksiniz. Konaktan çıktıktan sonra karşınıza çıkan dükkânlarda size Amasya’yı anımsatacak pek çok hediyelik eşya bulabilirsiniz.
Yeşilırmak’ın kıyısında gezerken karşınıza eski konakları alın ve kafanızı biraz yukarı kaldırın; kayaların üzerindeki devasa kapıları fark edeceksiniz. Bu büyük kapılar ülkemizde birkaç yerde daha mevcut olan Kral Kaya Mezarlarıdır. Hiyerarşik sıraya göre büyüklükleri değişen bu mezarlar Amasya’da oldukça ünlüdür ve çıkıp ziyaret edebilirsiniz.
Amasya’ya geldiysek Amasya Arkeoloji ve Mumya Müzesi’ni ziyaret etmeden gitmek olmaz tabi ki. Müzede arkeolojik ve etnografik eserlerin yanı sıra sikkeler, mühürler ve el yazması eserler de bulunmaktadır. Müzenin en dikkat çeken bölümü ise 8 tane mumyanın sergilendiği bölümdür. Görüntü kimisine rahatsız edici gelebilir fakat mutlaka görülmesi gerekmektedir.
Sultan II. Bayezid Külliyesi şehrin ortasında tüm ihtişamıyla sizi karşılamaktadır ve gerçekten Osmanlı Mimarisinin en güzel örneklerindendir. Günümüzde hala ibadete açık olan caminin bahçesinde Amasya’nın sevimli amcalarını görebilirsiniz. Ayrıca caminin avlusunda yer alan Minyatür Amasya Müzesi’ne çok cüzi bir ücret ödeyerek giriş yapabilirsiniz. Minyatür müzesinde adından da anlaşılacağı gibi Amasya’nın bir minyatürü bulunuyor ve siz içeri girdiğinizde görevli ışıkları kapatıyor ve Amasya kentinde gün doğumundan gece yarısı yıldızlar çıkana kadar günün nasıl geçtiğini anlatan görsel şölen başlıyor. Bitmesini istemediğiniz bir oyun, defalarca izlemek istediğiniz bir film, sonu gelmesin dediğiniz bir kitap gibi büyüleniyorsunuz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin de atıldığı kenttir Amasya. İlk kez milli egemenliğe dayalı bir yönetimden bahsedilen Amasya Genelgesi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde burada yayınlanmıştır. Ve böylece Milli Mücadele’nin amacı ve yöntemi belirlenmiştir.
Amasya’dan bahsedip “elma”sını anmadan geçmek olmaz tabi ki. Ufak olduğu kadar lezzetli olan bu elmayı ortadan ikiye kestiğinizde çekirdeklerinin yıldız şeklini aldığını göreceksiniz. Ufacık ve bol sulu bu elmadan bahsederken bile ağzınız sulanıyor. J
İşte böyle her karış toprağında ayrı bir tarihi barındıran Amasya kenti Kalkoltik Çağ’dan bu yana Anadolu topraklarında varlığını sürdürmüştür ve günümüzde de Karadeniz Turlarının vazgeçilmez destinasyonu haline gelmiştir. Uzun süren Karadeniz Turları dışında 1gece 2gün veya 2 gece 3 günlük olarak da Tokat ve Çorum illerini de içinde barındıran kısa turlarla da bu kenti gezebilirsiniz.
İptal Şartları |